DTR Danışmanlık olarak çıktığımız yolda tek bir amacımız var. O da ne kadar eski tarihte yapılmış olduğu önemli olmaksızın, can güvenliği ve ekonomik ömrü bakımından kötü durumda olan binaların önce hastalığını tespit etmektir. Tespit yapılan bina veya binaları günümüz teknolojisinde modernize ederek, can güvenliği bakımından yaşanabilir hale getirmektir.

Özellikle 1999 Marmara Depremi öncesinde yapılmış olan ve şimdilerde bulunduğu bölgenin imar durumuna aykırı durumda olan (Kentsel Dönüşümde kayıp yaşayacak) binaların Türkiye Bina Deprem Yönetmeliğine (TBDY 2018) uygun “Deprem Test Raporu” yapılarak hangi tip ve modelde güçlendirme ile kurtulabilir olacağını belirlemek gerekmektedir.

Yaşadığımız İstanbul’da çarpık yapılaşma en büyük kent sorunudur. Özellikle 1980 sonrasında başlayan büyük göçlerle yaşama alanı yüzölçümü artan bu şehirde gelişi güzel imara uygun olmadan yapılan yapılarda yaşayan insanların suçu ne? Onları Kentsel Dönüşüme zorlayarak cezalandırmak ne kadar doğru? Artan malzeme maliyetleri sonucunda bir binayı yıkıp yeniden yapmak neredeyse yeni bir daire fiyatını buluyor iken, dar gelirli veya asgari ücretle çalışan insanları bu yükün altına sokmak sizce nedir?

Biliyoruz! Ülkemiz büyük bir deprem kuşağının merkezinde. Bu topraklarda yüzyıllar boyunca büyük felaketler yaşanmış. Depremin bilimsel açılımının yer kabuğunda oluşan gazların boşalımı olduğunu ve bu sayede yer kabuğunun kendini yenilediğini ilkokul seviyesindeki bir çocuk dahi biliyor. Uzmanların ve yer bilimcilerin bu konuda bilimsel çalışmalar yaptığı aşikâr!

Biz bu yola tek bir amaç için çıktık. Deprem gerçeğiyle acı şekilde yüzleşmeden önce olabildiğince çok binaya deprem testi yapmak ve imkânlar ölçüsünde binaları koruma altına alacak çözümler bulmaktır. Ülkemizde yaşan herhangi bir bireyin hayatı gündelik yaşamda kullandığımız ve gelip geçici olan ekonomik imkânlardan çok daha değerlidir. Ve hiç kimse doğal bir afet sebebiyle hayatını kaybetmemeli, sakat kalmamalı ve mağdur olmamalıdır.